İktisat ve Toplum Dergisindeki “Yuvarlak Masa” Söyleşileri – Murat Üçer

(Bu söyleşi İktisat ve Toplum dergisinin Şubat 2022 sayısında yayınlanmıştır.)

Editörümüz Ömer Faruk Çolak ve Yayın Kurulu üyemiz Serdar Sayan’ın Yuvarlak Masa Toplantıları’nda bu ayki konuğu ekonomist Murat Üçer.

Ömer Faruk Çolak: İktisat ve Toplum Dergisi’nin değerli okurları, Şubat sayımızda Yuvarlak Masa’nın konuğu değerli bir iktisatçı, Murat Üçer. Kendisiyle Türkiye ve dünya ekonomisindeki gelişmeleri konuşacağız. Dünyada yükselen enflasyona karşı bizim dışımızdaki birçok ülke sakin; “biz bu işi hallederiz, sorun değil” şeklinde bir görüş var. Gerçi bizdeki gibi olmasa da orada da “destek paketleri çok mu aşırıya kaçtı, geç mi müdahale edildi?” gibi tartışmalar sürüyor. Türkiye’deki tartışma daha çok enflasyon karşısında TCMB’nin doğru politikalar üretemediği zemininde ilerliyor. Soruna bir de şu yönden bakalım. Acaba TCMB’nin politika üretmeye gücü var mı? Bunun için TCMB’nin analitik bilançosuna baktığımızda, orada net olarak gördüğümüz bir şey var: Merkez Bankası şu anda eli ayağı kopmuş bir canlı durumunda. Yani yürüyemiyor, müdahale edemiyor, sadece nefes alıyor. Sözü Sevgili Serdar’a atmadan önce, Murat Hoca’ya programımıza katıldığı için teşekkür ediyorum ve hoş geldiniz diyorum. Serdar, söz sende.

Metnin tamamını okumak için buraya tıklayınız.

Posted in İktisat ve Toplum Dergisindeki Paneller: Seçimden Sonra Türkiye Ekonomisi |

İktisat ve Toplum Dergisindeki “Yuvarlak Masa” Söyleşileri – Uğur Gürses

(Bu söyleşi İktisat ve Toplum dergisinin Ocak 2022 sayısında yayınlanmıştır.)

Editörümüz Ömer Faruk Çolak ve Yayın Kurulu üyemiz Serdar Sayan’ın Yuvarlak Masa Toplantıları’nda bu ayki konuğu ekonomi yazarı Uğur Gürses.

Ömer Faruk Çolak: Değerli İktisat ve Toplum Dergisi okurları, Yuvarlak Masa Toplantıları’nın üçüncüsüyle karşınızdayız. Bu sayımızdaki konuğumuz Uğur Gürses. Uğur Gürses eski bir merkez bankacı, Hürriyet Gazetesi’nde köşe yazarlığı yaptı ve özel sektör ilişkisi var, bildiğim kadarıyla. Fakat en önemli özelliği, bana göre, bugünlerde yazan, çizen ve düşünenler sınıfındaki az kişiden biri olması. Düşünenleri özellikle tırnak içinde söylemek isterim; çünkü yazmak ve konuşmakla ilgili neredeyse bir enflasyonist, hatta hiperenflasyonist bir dönem yaşıyoruz. Ne yazık ki düşünenler o kadar fazla sayıda değil. Kendisiyle bugün neyi konuşacağız sorusuna gelince… Bu serinin özelliği gereği günceli yakalamaya çalışıyoruz. Sadece Türkiye’yi değil, dünyayı da konuşuyoruz. Örneğin şu anda öne çıkan konu enflasyon meselesi ki bu sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da gündeminde. Örneğin Amerikalılar son kırk yılın en yüksek enflasyonuyla karşı karşıya. Bugünlerde Türkiye de enflasyon, faiz ve döviz kuru üçgeninde ilginç denemelerden geçiyor. Dolayısıyla bunların nedenlerini tartışacağız hep beraber. Serdar söz sende.

Metnin tamamını okumak için buraya tıklayınız.

Posted in İktisat ve Toplum Dergisindeki Paneller: Seçimden Sonra Türkiye Ekonomisi |

İktisat ve Toplum Dergisindeki “Yuvarlak Masa” Söyleşileri – Mahfi Eğilmez

(Bu söyleşi İktisat ve Toplum dergisinin Aralık 2021 sayısında yayınlanmıştır.)

Uzun bir aradan sonra, yeni bir formatla döndüğümüz Yuvarlak Masa Toplantıları’nın ikincisinde Editörümüz Ömer Faruk Çolak ve dergimizin kurucularından, Yayın Kurulu üyemiz Serdar Sayan’ın bu ayki konuğu Mahfi Eğilmez.

Ömer Faruk Çolak: İktisat ve Toplum Dergisi’nin değerli okurları, Yuvarlak Masa’nın Toplantısı’na hoş geldiniz. Bu ayki konuğumuz Mahfi Eğilmez. Mahfi Eğilmez’i size tanıtmaya gerek yok, hepimiz tanıyoruz. Ama şunu söylemekte fayda var; yaşadığımız bu olgular için “Türkiye’de ortaya çıkabilir, aman dikkat!” diyen az sayıda iktisatçı vardı, onların başında da Mahfi Eğilmez Hoca geliyordu. İktisat ve Toplum Dergisi’ni 11 yıldır takip eden okurlarımızla, Türkiye’nin adım adım krize yaklaştığını ve sonuç olarak biriktire biriktire o noktaya ulaştığımızı deneyimledik. Bunu söylemekten hiç hoşlanmıyorum ama dediğimiz çıktı, demek durumundayım. Bugünkü toplantımıza şöyle bir soruyla başlayalım istiyorum, ekonomide bu noktaya nasıl geldik?

Metnin tamamını okumak için buraya tıklayınız.

Posted in İktisat ve Toplum Dergisindeki Paneller: Seçimden Sonra Türkiye Ekonomisi |

İktisat ve Toplum Dergisindeki “Yuvarlak Masa” Söyleşileri – Selva Demiralp

(Bu söyleşi İktisat ve Toplum dergisinin Kasım 2021 sayısında yayınlanmıştır.)

Uzun bir aradan sonra, Yuvarlak Masa Toplantıları’na yeni bir format ile dönüyoruz. Editörümüz Ömer Faruk Çolak ve dergimizin kurucularından, Yayın Kurulu üyemiz Serdar Sayan’ın bu ayki konuğu Koç Üniversitesi’nden Prof. Dr. Selva Demiralp.

Ömer Faruk Çolak: İktisat ve Toplum Dergisi’nin değerli okurları, tartışmaya başlamadan önce, Kasım ayından itibaren Yuvarlak Masa Toplantıları’nın düzenli hale geleceği bilgisini vermek istiyorum. Serdar Hoca ile birlikte her ay, alanında uzman bir konukla güncel ekonomi üzerine konuşacağız. Güncel deyince, bu aralar Türkiye’nin güncel ekonomik sorunları nedir desek yanıtlar arasında en sık duyacağımız kavramlar faiz, döviz kuru ve enflasyon. Bu yüzden bu sayı için sohbetimizi alanın uzman ismi Selva Demiralp’le yapmak istedik. Kendilerine, bizi kırmayıp katıldığı için çok teşekkür ediyoruz.

Metnin tamamını okumak için buraya tıklayınız.

Posted in İktisat ve Toplum Dergisindeki Paneller: Seçimden Sonra Türkiye Ekonomisi |

İktisat ve Toplum Dergisindeki “Ahkâm Keseri” Yazıları – “Kapan Sektör Kapan”! Kebapçı Ali Baba ve 40 KÖİ Müteahhidi: Bir Salgın Masalı

(Bu yazı İktisat ve Toplum dergisinin Şubat 2021 sayısında yayınlanmıştır.)

COVID-19 SALGINI

dünyanın her tarafında hükümetlerin, hafızalarımızda benzeri olmayan önlemler almalarına yol açtı. Bütün ülkeler, hastalığın yayılma hızını azaltmak için ciddi adımlar attılar. Hem doğrudan COVID-19 kaynaklı can kayıplarını azaltmak hem de ulusal sağlık sistemlerinin vaka seli altında boğulmasını önlemek amacıyla alınan bu önlemlerin önemli bir bölümü bulaşmayı, insanların mekânsal hareketliliğini azaltarak ve temasları sınırlandırarak yavaşlatmayı hedefledi. Karantinalar, sokağa çıkma yasakları, işyeri kapatmalar ve benzeri kısıtlamalar bir yandan bu amaca hizmet ederken diğer yandan, tüketicilerin satın alma/tüketme ve üreticilerin çeşitli mal ve hizmetleri üretme/satma kabiliyetini sınırladı –halen de sınırlamaya devam ediyor. Sonuçta, yaşanan talep daralması ve onunla eşzamanlı olarak arzda yaşanan düşüş pek çok sektörde çok ciddi üretim ve istihdam kayıplarına yol açıyor.

Metnin tamamını okumak için buraya tıklayınız.

Posted in İktisat ve Toplum Dergisindeki Paneller: Seçimden Sonra Türkiye Ekonomisi |

Devletin Pandemide İşini Kaybedenlere Verdiği Aylık Nakit Desteği Osmangazi Köprüsü’nden Kaç Kere Geçiriyor?

(Bu yazı İktisat ve Toplum dergisinin Haziran 2020 sayısında yayınlanmıştır.)

KORONAVİRÜSÜN YOL AÇTIĞI COVID-19 SALGINI

dünyaya çarpan orta boy bir meteorun yapacağına benzer etkiler yaptı. Uzun zamandır görülmeyen büyüklükte küresel bir halk sağlığı problemi olmanın yanı sıra, yol açtığı üretim, istihdam ve dolayısıyla gelir kayıpları yoluyla insani, toplumsal ve ekonomik bir dizi problemin de tetikleyicisi oldu. Gerek salgının bizatihi kendisi, gerekse halk sağlığını korumak adına alınan önlemler kaçınılmaz biçimde ülke ekonomilerini vurdu. Pek çok sektörün arzında, doğrudan talep daralmasından ya da sektörler arası mal ve hizmet akışlarının sekteye uğramasından kaynaklanan daralmalar yaşanırken, kapanan işyerleri ve istihdam kayıplarının yarattığı gelir düşmelerine bağlı ikincil talep etkileri de gözlendi.

Metnin tamamını okumak için buraya tıklayınız.

Posted in İktisat ve Toplum Dergisindeki Paneller: Seçimden Sonra Türkiye Ekonomisi |

KÖİ’ci Şirkete Vahi Öz, Siyanürle Altın Arayana Turist Ömer Olmak

(Bu yazı İktisat ve Toplum dergisinin Şubat 2020 sayısında yayınlanmıştır.)

TOPLUMSAL AÇIDAN ÖNCELİKLİ İHTİYAÇLAR

oldukları hayli kuşkulu kimi Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) projeleriyle ilgili olarak sıkça duyduğumuz savunma, söz konusu köprü, yol, havaalanı vs. inşaatlarının vatandaşın cebinden bir kuruş bile çıkmasını gerektirmeyeceğiydi. Ancak çok kısa süre içinde, bu projeleri üstlenen şirketlere verilen akıl almaz cömertlikteki kullanıcı garantileri sayesinde, bunları fiilen kullanan azınlığın ödediği kullanım bedelinden çok daha fazlasının, bunları hiçbir zaman kullanmayan, hatta kullanma ihtimali de olmayan vergi mükelleflerine zorla ödetileceği anlaşıldı. Vergi mükellefleri olarak, Osman Gazi köprüsü gibi, muhtelif illere yapılmış havaalanları gibi asla kullanmadığımız, bir kısmını hayatımız boyunca kullanma ihtimalimiz de olmayan bir sürü projenin parasını çatır çatır ödüyoruz.

Metnin tamamını okumak için buraya tıklayınız.

Posted in İktisat ve Toplum Dergisindeki Paneller: Seçimden Sonra Türkiye Ekonomisi |

Cari açık ilelebet payidar kalacak mı?

(Bu yazı İktisat ve Toplum dergisinin Ocak 2020 sayısında yayınlanmıştır.)

Türkiye Ekonomisinin Gidişatı

konusunda iktisatçılar olarak değerlendirme yaparken dikkatle izlediğimiz oranlardan biri cari dengenin gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı. Mal ve hizmet ithalatı ve muhtelif transferler için ihtiyaç duyulan döviz miktarı ile mal ve hizmet ihracatı ve transferlerden gelen döviz miktarı arasındaki farkın GSYİH içindeki payını gösteren bu oranın artıya döner gibi olduğu dönemlerde iyice dikkat kesiliyoruz. Bu böyle çünkü Türkiye ekonomisinde cari denge/GSYİH oranının artı değerler alması hayra alamet değil. Şekil 1’den de görüldüğü gibi, bu oranın sıfır çizgisine yaklaşması ve artıya geçmesi, ekonomide durgunluk, büyümenin yavaşlaması ve işsizliğin artmasına denk geliyor.

Yazının devamını okumak için TEPAV – Dr. Serdar Sayan Köşe Yazıları sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Posted in İktisat ve Toplum Dergisindeki Paneller: Seçimden Sonra Türkiye Ekonomisi |

İktisat ve Toplum Dergisi “Seçimden Sonra Türkiye Ekonomisi” Paneli (Nisan 2019)

(Bu panelin tam metni İktisat ve Toplum dergisinin Nisan 2019 sayısında yayınlanmıştır.)

Seçimden Sonra Türkiye Ekonomisi

üzerine konuşmak üzere toplandık bugün. Ama seçim bitti mi hala bilmiyoruz. Bu önemli bir saptama. Seçimin sonucu değişebilir mi? Buna dair bir belirsizlik var mı? Teorik olarak böyle bir belirsizlik var. İstanbul seçiminin sonucu değişebilir mi? Pratikte herkes kimin kazandığını biliyor olsa da, sonucun değişmesi teorik olarak mümkün. Fakat bu oyları yeniden yeniden saymanın yarattığı belirsizlik, ülke riski anlamındaki belirsizlik bence çok daha büyük oldu.Yani sonucu değiştirebilme ümidi ile bu kadar uzatılan sayım süreci…

Metnin tamamını okumak için buraya tıklayınız.

Posted in İktisat ve Toplum Dergisindeki Paneller: Seçimden Sonra Türkiye Ekonomisi |

“Türkiye Ekonomisi ve Kurumsal Yapılanma” Paneli (İktisat ve Toplum Dergisi 100.Sayı Panelleri Dizisi, Şubat 2019)

(Bu panelin tam metni İktisat ve Toplum dergisinin Mart 2019 sayısında yayınlanmıştır.)

Kurumsal Yapı

deyince, bütün iktisadi politika yapma süreçlerinin, iktisadi aktivitenin içinde gerçekleştiği yasal, hukuksal ve kültürel ortamı kastediyoruz genel anlamıyla. Kurumsal yapı çok çok önemli. Daron Acemoğlu’nun da katkılarıyla Douglass North’tan başlayan bir literatür var. Kurumsal yapının ekonomik büyümede, gelişmede ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılıyor. Bizim ülkemiz için de kesinlikle son derece önemli bir konu kurumsal yapı. Maalesef mi demeliyim bilmiyorum…

Metnin tamamını okumak için buraya tıklayınız.

Posted in İktisat ve Toplum Dergisindeki Paneller: Seçimden Sonra Türkiye Ekonomisi |