‘Kazan-kazan’ çözüm önerisi: 6 milyarı biz verelim; göçmenleri AB alsın!

(Bu yazı İktisat ve Toplum dergisinin Nisan 2016 sayısında yayınlanmıştır.)

Suriye’deki iç savaşın trajik sonuçları

gözlerimizin önünde yaşanıyor. Son dört yıldır vatanlarını terk etmek zorunda bırakılan milyonlarca Suriyelinin çok uzun süre hiçbir makamca kayıt altına alınmadıkları, dilini bilmedikleri ve yasal çalışma imkânına, sigortaya vs. sahip olmadıkları bir ülkede, hiçbir düzenli destek almadan hayatta kalma mücadelelerine üzülerek tanık olduk. Sayıları şimdi biraz azalacak ama Yunanistan üzerinden Avrupa’ya geçmek için ölümü göze alarak Ege’ye açılanların durumu/dramı daha da içler acısıydı. İnsanlıktan nasibini almış herkes gibi ben de Suriyeli göçünün safahatını üzülerek izliyorum. Dolayısıyla, yazıya attığım başlığın “ne yapıp edip Suriyelileri buradan göndermemiz lazım” gibi bir iması yok. Zaten bu insanlara yardım etmenin sadece insani değil; aynı zamanda ahlaki bir sorumluluk olduğunu düşünüyorum. Bireysel tercihlerimiz halefine cereyan etmiş olsa da, bu insanların evlerini barklarını bırakıp göç etmek zorunda kalmalarına ciddi katkıda bulunmuş bir ülkenin vatandaşlarıyız sonuçta. Kısacası bu göçmen karşıtı bir yazı değil. Sadece halen Türkiye’de bulunan 3 milyon civarındaki Suriyelinin ve onları barındıran ülke ekonomisinin bundan sonra nelerle karşılaşacağına dair bazı öngörülerimi paylaşmak istiyorum.

Yazının devamını okumak için TEPAV – Dr. Serdar Sayan Köşe Yazıları sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

This entry was posted in Ahkam Keseri Yazıları. Bookmark the permalink.

Comments are closed.